DEVA PARTİSİ İL BAŞKANI DEMİRER "YARIN HAVYANCILARIN YÜZÜNE NASIL
BAKACAKSINIZ?” Deva Partisi Karaman İl Başkanı Mustafa Burak Demirer, şehrimizde
ekonominin bel kemiği olan tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunları dile getirdi, yetkililerin acilen çözüm üretmesi gerektiğine yönelik çağrısını tekrarladı.
Günlerdir tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan birçok
vatandaşımızın, oda ve borsa yöneticisinin, Sivil toplum
kuruluşu yöneticisinin konuyla ilgili çağrılarda bulunduğunu ifade eden
Demirer, “Tarım ve Hayvancılık sektörü
gördüğümüz üzere bir kez daha çıkmaza sürüklendi. Tarım ve hayvancılığın
yoğun olduğu bölgelerde yaptığımız
ziyaretlerde bizlere sık sık kırmızı ette, çiğ sütte ciddi sorunlar
yaşandığı aktarılıyor. Üretim girdi maliyetleri hızla
artarken maalesef üreticinin satış fiyatı da aynı oranda artmıyor.
Markette et, peynir ve süt fiyatı ise tüketiciye çok
pahalıya geldiği için kişi başı tüketim sürekli azalıyor. Tarım ve
hayvancılık ülkesi konumundayken maalesef vatandaşı
et tüketemez ülke haline geldik. Piyasada talep düşük, üretim
maliyetleri de bir hayli yüksek olunca üretici para
kazanamadığı için üretimden çekiliyor. Hayvancılıkta kelimenin tam
anlamıyla -Kriz- yaşanıyor. Konuştuğumuz birçok
üretici yakın zamanda mallarını ellerinden çıkartmak istediğini ifade
ediyor.” dedi. ET VE SÜT KURUMU KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARTTI!
Günden güne küçükbaş hayvancılarının yaşama şansının kaybolduğunun
altını çizen Demirer, “Pandemi ile
birlikte son üç yılda başta yem olmak üzere tüm girdi maliyetlerinde
anormal artışlar görüldü. Marketteki süt ve et
fiyatları ile üretim maliyetlerin artışlarına bakıldığında her iki
üründe de maliyet artışları fiyatların üzerinde
gerçekleşmiştir. Bu durum sonuç itibarıyla çiftçinin gelir kaybına neden
olmaktadır. Çiftçinin refahından çalmaktadır.
Çiftçinin ayakta kalmasının, yatırım yapmasının önüne geçmektedir. Bugün
gıda ürünlerindeki enflasyon birçok
ülkede artış göstermektedir. Ülkemizde üretici fiyat endeksi(ÜFE) ile
tüketici fiyat endeksi(TÜFE) arasındaki makas
açılmış ve gıda enflasyonu da son yılların en yüksek düzeyine çıkmıştır.
Bu kriz hızlı bir şekilde çözülmezse maalesef
bizi tarım ve hayvancılıkta özellikle üretime dayalı daha büyük sorunlar
bekliyor. Kıymetli arkadaşlar; Tarım ve
hayvancılık sektörünün tüm paydaşları bugün sıkıntı yaşıyor. Ölmek üzere
olan bir küçükbaş hayvancılık var ki resmen
şehrimiz ekonomisinin can damarı. Bakın, kasaplarda kuzu eti fiyatı
sığır eti fiyatının altında kaldı. Bu açık bir iflastır.
Hükümet, kuzu karkas ihracatı için Et ve Süt Kurumu’na alım yetkisi
verdi. Ancak sahadan gördüğümüz üzere Et ve Süt
Kurumu, bu yetkiyi kullanmak yerine kuzu-koyun eti fiyatında % 25
indirim yaptı. Tarım Bakanı çiftçiden alınan ette
indirim yapmadıklarını söylese de piyasada bu indirim üreticinin satış
fiyatını doğrudan etkiledi. Küçükbaş
Hayvancılarımızın derdi çok büyük!” dedi. İKTİDAR, TMO’NUN BUĞDAY ALIM POLİTİKASINA BENZER BİR MODELİ HAYVANCILIĞA
DA UYGULAMALI!
Özellikle son günlerde küresel düzeyde yaşanılan sorunların etkisiyle
buğday alımına yönelik hükümetin
destekleme ve alım politikasını şehrimizin buğday üreticileri ile
istişare ettiğini ve olumlu bir havanın estiğini ifade eden
Demirer, “Öncelikle biz doğru yapıldığını düşündüğümüz-gördüğümüz her
işin arkasında, yanlış yapılan her işin de
karşısındayız. Şehrimizde küçükbaş hayvan üreticilerimizle
görüştüğümüzde acilen TMO’nun buğday alım politikasına
benzer özelliklerde doğrudan gelir desteği şeklinde kilogram başına
destek verilmesinin gerektiğini kendileri bize
ilettiler. Özellikle üreticinin enflasyona ve ithalata boyun
eğdirilmeden bu krizden canlı çıkması bizim önceliğimiz. Canlı
kiloya ilave doğrudan gelir desteği verilmesi hem üreticinin hayatta
kalmasını sağlar, hem de tüketicinin yaşadığı
enflasyon bunalımını dengeler. Bunun yanında 2022 yılı tarım ve
hayvancılık destekleri kapsamında, üreticiye küçükbaş
hayvan başına 30 TL olarak destek verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu
destek bugün sahanın gerçeklerinden çok uzakta.
Yılda 1 kez alınan bu desteğin hayvanın bir ihtiyacını görmesi mümkün
değil. Bu desteğin de en önemli girdi kalemi olan
yem fiyatları ile doğru orantılı olarak desteklenmesi, hayvan başına 1
çuval yem olarak güncellenmesi gerekiyor. Destek
dediğin üreticiyi teşvik eder. Destek dediğin üreticiyi işi sürdürmek
üzere cezbeder. Bugün köylerimizde üreticilerimiz
küçükbaş hayvanlarını kestirip üretimi durduruyorlar. Küçükbaş üreticisi
sahipsiz bırakılmamalı. Buradan Hükümete,
Karaman Vekillerine, İktidar Partisinin temsilcilerine sesleniyorum.
Üreticiyi rahatlatacak işlere imza atın. Sahipsiz
bırakmayın. Üretici olumlu havayı teneffüs edecek ki, bu iş canlı bir
şekilde devam edebilsin, şehrimiz ekonomisi ayakta
kalabilsin.” Dedi.--
BAKACAKSINIZ?” Deva Partisi Karaman İl Başkanı Mustafa Burak Demirer, şehrimizde
ekonominin bel kemiği olan tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunları dile getirdi, yetkililerin acilen çözüm üretmesi gerektiğine yönelik çağrısını tekrarladı.
Günlerdir tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan birçok
vatandaşımızın, oda ve borsa yöneticisinin, Sivil toplum
kuruluşu yöneticisinin konuyla ilgili çağrılarda bulunduğunu ifade eden
Demirer, “Tarım ve Hayvancılık sektörü
gördüğümüz üzere bir kez daha çıkmaza sürüklendi. Tarım ve hayvancılığın
yoğun olduğu bölgelerde yaptığımız
ziyaretlerde bizlere sık sık kırmızı ette, çiğ sütte ciddi sorunlar
yaşandığı aktarılıyor. Üretim girdi maliyetleri hızla
artarken maalesef üreticinin satış fiyatı da aynı oranda artmıyor.
Markette et, peynir ve süt fiyatı ise tüketiciye çok
pahalıya geldiği için kişi başı tüketim sürekli azalıyor. Tarım ve
hayvancılık ülkesi konumundayken maalesef vatandaşı
et tüketemez ülke haline geldik. Piyasada talep düşük, üretim
maliyetleri de bir hayli yüksek olunca üretici para
kazanamadığı için üretimden çekiliyor. Hayvancılıkta kelimenin tam
anlamıyla -Kriz- yaşanıyor. Konuştuğumuz birçok
üretici yakın zamanda mallarını ellerinden çıkartmak istediğini ifade
ediyor.” dedi. ET VE SÜT KURUMU KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARTTI!
Günden güne küçükbaş hayvancılarının yaşama şansının kaybolduğunun
altını çizen Demirer, “Pandemi ile
birlikte son üç yılda başta yem olmak üzere tüm girdi maliyetlerinde
anormal artışlar görüldü. Marketteki süt ve et
fiyatları ile üretim maliyetlerin artışlarına bakıldığında her iki
üründe de maliyet artışları fiyatların üzerinde
gerçekleşmiştir. Bu durum sonuç itibarıyla çiftçinin gelir kaybına neden
olmaktadır. Çiftçinin refahından çalmaktadır.
Çiftçinin ayakta kalmasının, yatırım yapmasının önüne geçmektedir. Bugün
gıda ürünlerindeki enflasyon birçok
ülkede artış göstermektedir. Ülkemizde üretici fiyat endeksi(ÜFE) ile
tüketici fiyat endeksi(TÜFE) arasındaki makas
açılmış ve gıda enflasyonu da son yılların en yüksek düzeyine çıkmıştır.
Bu kriz hızlı bir şekilde çözülmezse maalesef
bizi tarım ve hayvancılıkta özellikle üretime dayalı daha büyük sorunlar
bekliyor. Kıymetli arkadaşlar; Tarım ve
hayvancılık sektörünün tüm paydaşları bugün sıkıntı yaşıyor. Ölmek üzere
olan bir küçükbaş hayvancılık var ki resmen
şehrimiz ekonomisinin can damarı. Bakın, kasaplarda kuzu eti fiyatı
sığır eti fiyatının altında kaldı. Bu açık bir iflastır.
Hükümet, kuzu karkas ihracatı için Et ve Süt Kurumu’na alım yetkisi
verdi. Ancak sahadan gördüğümüz üzere Et ve Süt
Kurumu, bu yetkiyi kullanmak yerine kuzu-koyun eti fiyatında % 25
indirim yaptı. Tarım Bakanı çiftçiden alınan ette
indirim yapmadıklarını söylese de piyasada bu indirim üreticinin satış
fiyatını doğrudan etkiledi. Küçükbaş
Hayvancılarımızın derdi çok büyük!” dedi. İKTİDAR, TMO’NUN BUĞDAY ALIM POLİTİKASINA BENZER BİR MODELİ HAYVANCILIĞA
DA UYGULAMALI!
Özellikle son günlerde küresel düzeyde yaşanılan sorunların etkisiyle
buğday alımına yönelik hükümetin
destekleme ve alım politikasını şehrimizin buğday üreticileri ile
istişare ettiğini ve olumlu bir havanın estiğini ifade eden
Demirer, “Öncelikle biz doğru yapıldığını düşündüğümüz-gördüğümüz her
işin arkasında, yanlış yapılan her işin de
karşısındayız. Şehrimizde küçükbaş hayvan üreticilerimizle
görüştüğümüzde acilen TMO’nun buğday alım politikasına
benzer özelliklerde doğrudan gelir desteği şeklinde kilogram başına
destek verilmesinin gerektiğini kendileri bize
ilettiler. Özellikle üreticinin enflasyona ve ithalata boyun
eğdirilmeden bu krizden canlı çıkması bizim önceliğimiz. Canlı
kiloya ilave doğrudan gelir desteği verilmesi hem üreticinin hayatta
kalmasını sağlar, hem de tüketicinin yaşadığı
enflasyon bunalımını dengeler. Bunun yanında 2022 yılı tarım ve
hayvancılık destekleri kapsamında, üreticiye küçükbaş
hayvan başına 30 TL olarak destek verilmesi kararlaştırılmıştır. Bu
destek bugün sahanın gerçeklerinden çok uzakta.
Yılda 1 kez alınan bu desteğin hayvanın bir ihtiyacını görmesi mümkün
değil. Bu desteğin de en önemli girdi kalemi olan
yem fiyatları ile doğru orantılı olarak desteklenmesi, hayvan başına 1
çuval yem olarak güncellenmesi gerekiyor. Destek
dediğin üreticiyi teşvik eder. Destek dediğin üreticiyi işi sürdürmek
üzere cezbeder. Bugün köylerimizde üreticilerimiz
küçükbaş hayvanlarını kestirip üretimi durduruyorlar. Küçükbaş üreticisi
sahipsiz bırakılmamalı. Buradan Hükümete,
Karaman Vekillerine, İktidar Partisinin temsilcilerine sesleniyorum.
Üreticiyi rahatlatacak işlere imza atın. Sahipsiz
bırakmayın. Üretici olumlu havayı teneffüs edecek ki, bu iş canlı bir
şekilde devam edebilsin, şehrimiz ekonomisi ayakta
kalabilsin.” Dedi.--
Sorunlar o kadar çok ki sayın başkan. sizi tebrik ediyorum çok önemli bir konuya değinmişsin
Konuşmak için konuşmuşsun be ben tarımdan da hayvandan da kazanıyorum ne alaka çık birdaha bana gözükme