Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, 2025 yılı hasat sezonu ve tarımsal gelişmelere ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Bayram, saha ziyaretlerinde üreticilerin genel durumunu yerinde gözlemlediklerini, iklim koşulları, piyasa dengeleri ve planlama süreçlerinin üreticiyi zorladığını ifade etti.
“Çerezlik ayçiçeğinde fiyatlar olumlu seyretmiş olsa da, fasulyede fiyat düşüklüğü, mısırda ise TMO fiyatlarının üzerinde yatay seyreden piyasalar nedeniyle beklenen hareketlilik oluşmadı.” dedi.Don, kuraklık ve aşırı sıcakların verim kaybına yol açtığını vurgulayan Bayram, “Piyasa durgunluğu da eklenince sezon genel olarak üreticilerimiz açısından beklentilerin altında gerçekleşti.” ifadelerini kullandı.
Açıklanan pancar alım fiyatlarının talep edilenin altında kaldığını, ancak Cumhurbaşkanı tarafından fiyatın 3 bin 100 TL’ye revize edilmesinin olumlu karşılandığını belirtti.
“Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından bir yıldır anlatılan planlı ve sözleşmeli üretim modeli ile işlenmeyen arazilerin kiraya verilmesi uygulamaları devam ederken, aynı süreçte 4’lü münavebe sisteminden 2’li münavebeye geçildi.” dedi.1 Eylül 2024 itibarıyla yürürlüğe giren Üretim Planlaması Uygulaması kapsamında, münavebe sistemine uymayan üreticilere daha sıkı yaptırımlar getirildiğini hatırlatan Bayram, bu kurallara uymayanların 5 yıla kadar destek haklarından mahrum kalabileceğini belirtti.
Ayrıca ÇKS kaydı dışında yapılan ekimlerin, banka kredisi, TARSİM sigortası ve TMO alımları gibi birçok alanda ciddi kısıtlamalara yol açacağını vurguladı.
Bayram, “Su kaynaklarının verimli kullanımı ve sürdürülebilir üretim anlayışı artık bir tercih değil, zorunluluktur.” diyerek Milli Su Planı’nın uygulamalara entegre edildiğini ifade etti.Ancak su kısıtı bulunan 11 ildeki üretim yasaklarının bölge çiftçisini zorladığını belirten Bayram, “Bu noktada dış havzalardan ovamıza su getirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır. Ovamıza su getirilmesi yalnızca bugünün üretimi için değil, gelecek nesillerimize karşı en büyük sorumluluğumuzdur.” dedi.
Don, kuraklık, fiyat dalgalanmaları ve su kıtlığı birleştiğinde tarımda geleneksel yöntemlerin sürdürülemez hale geldiğini belirten Bayram, “Artık üretim anlayışımızı suya, iklime ve pazara göre yeniden şekillendirmek zorundayız.” dedi.Tarım politikalarıyla saha gerçekleri arasındaki uyumsuzluğa dikkat çeken Bayram, münavebe sisteminin 4’ten 2’ye düşürülmesinin üreticilerde mağduriyet yarattığını, 2023 yılında pancar ektiği arazisine üreticinin 2026’da yeniden pancar ekememesi gibi durumların ortaya çıktığını belirtti.Bu mağduriyetlerin gerekçesinin, 4 münavebeli ekim nöbetinde mısırla pancar ekiminin çakışması olduğunu ifade eden Bayram, düzenlemenin Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk Şeker ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bayram, “Su sıkıntısı altında üretim yapan pancar üreticilerimizin korunması ve mağduriyetlerin giderilmesi, çiftçimiz adına aciliyet taşıyan bir beklentidir.” diyerek sürecin yalnızca bugünü değil, kentin tarımsal geleceğini de etkilediğini belirtti.Karaman için bu tablo, suya erişim mücadelesinin, üretim planlamasının ve ekonomik sürdürülebilirliğin bir arada düşünülmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Bayram’ın ifadeleri, Karaman tarımının artık eski yöntemlerle sürdürülemeyeceğini, yeni bir tarım stratejisinin zorunluluk haline geldiğini gösteriyor.
ÜRÜN BAZINDA DURUM
Bayram, özellikle elma üretiminde yaşanan don olayı nedeniyle yüzde 90’a varan verim kaybına dikkat çekti.“Çerezlik ayçiçeğinde fiyatlar olumlu seyretmiş olsa da, fasulyede fiyat düşüklüğü, mısırda ise TMO fiyatlarının üzerinde yatay seyreden piyasalar nedeniyle beklenen hareketlilik oluşmadı.” dedi.Don, kuraklık ve aşırı sıcakların verim kaybına yol açtığını vurgulayan Bayram, “Piyasa durgunluğu da eklenince sezon genel olarak üreticilerimiz açısından beklentilerin altında gerçekleşti.” ifadelerini kullandı.
Açıklanan pancar alım fiyatlarının talep edilenin altında kaldığını, ancak Cumhurbaşkanı tarafından fiyatın 3 bin 100 TL’ye revize edilmesinin olumlu karşılandığını belirtti.
ÜRETİM PLANLAMASI VE SAHA GERÇEKLERİ
Bayram, sahada en çok öne çıkan konulardan birinin çiftçilerin gündemi ile tarım ve Orman Bakanlığı’nın gündeminin örtüşmemesi olduğunu söyledi.“Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından bir yıldır anlatılan planlı ve sözleşmeli üretim modeli ile işlenmeyen arazilerin kiraya verilmesi uygulamaları devam ederken, aynı süreçte 4’lü münavebe sisteminden 2’li münavebeye geçildi.” dedi.1 Eylül 2024 itibarıyla yürürlüğe giren Üretim Planlaması Uygulaması kapsamında, münavebe sistemine uymayan üreticilere daha sıkı yaptırımlar getirildiğini hatırlatan Bayram, bu kurallara uymayanların 5 yıla kadar destek haklarından mahrum kalabileceğini belirtti.
Ayrıca ÇKS kaydı dışında yapılan ekimlerin, banka kredisi, TARSİM sigortası ve TMO alımları gibi birçok alanda ciddi kısıtlamalara yol açacağını vurguladı.
İKLİM, SU VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
2025 yılı, karaman tarımı için son yılların en zorlu dönemlerinden biri oldu. Nisan ayında yaşanan don, kuraklık, iklim değişikliği ve artan su sıkıntısı üretimi doğrudan etkiledi.Bayram, “Su kaynaklarının verimli kullanımı ve sürdürülebilir üretim anlayışı artık bir tercih değil, zorunluluktur.” diyerek Milli Su Planı’nın uygulamalara entegre edildiğini ifade etti.Ancak su kısıtı bulunan 11 ildeki üretim yasaklarının bölge çiftçisini zorladığını belirten Bayram, “Bu noktada dış havzalardan ovamıza su getirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır. Ovamıza su getirilmesi yalnızca bugünün üretimi için değil, gelecek nesillerimize karşı en büyük sorumluluğumuzdur.” dedi.
TARIMDA YENİ DÖNEMİN EŞİĞİ
Bayram’ın değerlendirmeleri, Karaman için yalnızca zor bir yılı değil, tarımsal kırılma sürecini de gözler önüne seriyor.Don, kuraklık, fiyat dalgalanmaları ve su kıtlığı birleştiğinde tarımda geleneksel yöntemlerin sürdürülemez hale geldiğini belirten Bayram, “Artık üretim anlayışımızı suya, iklime ve pazara göre yeniden şekillendirmek zorundayız.” dedi.Tarım politikalarıyla saha gerçekleri arasındaki uyumsuzluğa dikkat çeken Bayram, münavebe sisteminin 4’ten 2’ye düşürülmesinin üreticilerde mağduriyet yarattığını, 2023 yılında pancar ektiği arazisine üreticinin 2026’da yeniden pancar ekememesi gibi durumların ortaya çıktığını belirtti.Bu mağduriyetlerin gerekçesinin, 4 münavebeli ekim nöbetinde mısırla pancar ekiminin çakışması olduğunu ifade eden Bayram, düzenlemenin Tarım ve Orman Bakanlığı, Türk Şeker ve Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
SONUÇ VE BEKLENTİLER
Karaman tarımı, don ve kuraklık kadar planlama ve su yönetimi konularında da ciddi sınavlar veriyor.Bayram, “Su sıkıntısı altında üretim yapan pancar üreticilerimizin korunması ve mağduriyetlerin giderilmesi, çiftçimiz adına aciliyet taşıyan bir beklentidir.” diyerek sürecin yalnızca bugünü değil, kentin tarımsal geleceğini de etkilediğini belirtti.Karaman için bu tablo, suya erişim mücadelesinin, üretim planlamasının ve ekonomik sürdürülebilirliğin bir arada düşünülmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Bayram’ın ifadeleri, Karaman tarımının artık eski yöntemlerle sürdürülemeyeceğini, yeni bir tarım stratejisinin zorunluluk haline geldiğini gösteriyor.









